Bu Blogda Ara

3 Nisan 2010 Cumartesi

BAHAR OGANER VE KRİSTAL SERGİSİ ÜZERİNE






Bahar Oganer, “Kristal” adlı sergisiyle 10 Aralık 2009 - 10 Ocak 2010 tarihleri arasında Dirimart’ta sanatseverlerin karşısına çıktı.

Modern kadını, renkleri, çizgileri, kıvrımları ön plana çıkardığı ve sanatçının gerçek dünyasını, gerçek bakış açısını tuvale yansıttığı eserlerinde, izleyici kendisi için ayrılan yere ister istemez geçmektedir. Eserin içinde kurgusal olarak ayrılan bu yer, Bahar Oganer’in tuvalin içine işlediği bakış açısıdır. Bahar Oganer’in bakış açısıyla, izleyicinin bakış açısı arasında sıkışan eser, bu düzlem üzerinden izleyicinin özgür hayal gücünü tetiklemektedir.

Eserlerinde sırtı dönük kadın figürüne yer veren sanatçı, izleyiciye iç dünyaya yönelişi, tepki göstermeyi, iç hesaplaşmayı ve yalnızlığı hissettirmektedir.
Yalnızlık, tepki ve iç hesaplaşma imgeleri, sanatçının “Autumn” (Sonbahar) ve “Yansıma” adlı eserlerinde güçlü bir şekilde fark edilmektedir.
“Autumn” adlı eserinde, figür bacak bacak üstüne atmış bir pozisyonda bankın sol ucunda otururken, kollarını birleştirmesi ve boynuna doladığı atkısının savrulması bizlere havanın rüzgârlı ve soğuk olduğunu hissettirmektedir. Bankın sağ köşesinin boş olması, bizlere figürün birini beklediğini ve yalnızlığını göstermektedir.

Bahar Oganer, tuvale giydirdiği yalnızlık imgesini vurgularken, tuvale asıl damgasını vuran figürün duruşudur.

Tuvalde yer alan ‘yüzü görünmeyen kadın’ figürü sanatçının kendisidir ve aslında bu, izleyiciye sanatçıyı anlamak için tutulmuş bir aynadır. Bahar Oganere ait olan görüntüler tuvalde yansırken, sanatçı yaşamını, renklerini, duruşunu, eşyalarını bu imgesel ayna sayesinde izleyiciye sunmaktadır. Böylelikle izleyici, iç dünyasında Bahar Oganer’i aynada izliyormuş hissine kapılmaktadır.

Bahar Oganer kendi bakış açısını ve dünyasını yansıttığı eserlerinde, zarif kıvrımların ve bitkisel desenlerin ön plana çıktığı görülmektedir. Zarif kıvrımların ve bitkisel desenlerin ön plana çıktığı “Yağmurlu Pazar”, “Pink Dreams”, “Portait with Flowers” isimli eserlerinde Art Nouveau etkisi göze çarpmaktadır. “Portait with Flowers” ve “Pink Dreams” isimli eserlerinde sanatçı, figürü arka plana yerleştirirken, ön plana çıkardığı bitkisel motifler izleyicinin dikkatini çekmektedir. Yaprakların ve çiçeklerin birbirleriyle uç uca bağlı olması izleyiciye hareketliliği ve devamlılığı hissettirmektedir.

Bahar Oganer “Piedepul”, “Socks Track” ve “Yansıma” adlı eserlerinde, renkleri ve çizgileri kullanarak izleyicinin gözünde optik hareketlilik hissi yaratmıştır. “Socks Track” adlı eserinde, insan bedenini farklı bir açıdan çizdiği görülmektedir. Çorap üzerindeki çizgiler ve renkler ayağın altından dikey olarak başlarken, bileklerden bacaklara doğru ovalimsi hareketlilikle yatay olarak bitirilmiştir. Figürün duruşu ve beden yapısıyla birleşen bu çizgiler, izleyicinin gözünde optik hareketlilik hissi yaratmaktadır.

Tuvalde yer alan boyanın, sanatçı tarafından kusursuz bir şekilde boyandığı görülmektedir. Canlı renklerin ağır bastığı eserlerinde, izleyici renklerin canlılığına, uyumuna ve ahengine kapılırken, sanatçı tuvalinde hayat verdiği figüre, günümüz popüler kültürünün bir parçası olan renkli uzun çorap, topuklu ayakkabı, tayt gibi kıyafetler giydirerek, renkli bir dünya sunmaktadır.

Figürün kıyafetleri günümüz funky ve sokak sitilini (Street Styl) yansıtırken, aslında Bahar Oganer kendi giyim tarzını izleyiciye yansıtmıştır. Bu boyut içinde bir ayna gibi tuvale tamamen kendisini yansıtan sanatçı, popüler kültürün bir parçası olduğunu bizlere göstermektedir. Popüler kültürün ve kendi parçalarını eritip tuval üzerine boyayan Bahar Oganer, tuvalde figürün yüzünü saklamasıyla, gizemli bir hava yaratmıştır. Bu gizemli hava bizlere, vitrine bakarken sokağa sırtını dönen, yolda arkasından yürüdüğümüz ama hiçbir zaman yetişemediğimiz ve yüzünü göremediğimiz kadınları anımsatır. Bu da izleyicinin bilinçaltında ironik imgeler yaratmaktadır.

“Kırmızı” adlı eserinde Bahar Oganer, figürü vamp duruşlu bir moda ikonu tarzında betimlemesi, eserlerinde yer alan kadın figürünün hep farklı bir gününü izleyiciye anlattığının göstergesidir. Sanatçının her eseri kendisinin o günkü ruh halini yansıtırken, izleyicide sanatçının günlüğünü okuyormuş hissi yaratılmaktadır.

Sanatçının duruşu, tarzı ve eserleri ile izleyici arasında güçlü bir bağın oluştuğu kesindir. Çünkü izleyici, Bahar Oganer’in eserlerinde kendilerine ait parçaları bulmuştur. Bu parçalar bize ‘tuvalde gizemli olan kadının yüzünü ne zaman görebileceğiz’ sorusunu sordurmaktadır. Sanatçının ve izleyicinin özgür hayal gücü gelecekte tekrar buluşacaklarını göstermektedir.

Derviş Şahinler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder